Lise lise dedikleri neymiş göreceğim! - Melisa T.

Artık tam bir genç olduğumu varsayıyorum çünkü liseli olacağım. Farklı bir dünyaya gireceğim. Yeni bir ortam ve yeni arkadaşlıklar… Benim için zor bir dönem olacak çünkü bütün dünyası kitaplar olan içine kapanık bir gencim…

Kitap aşığı biri olarak üç sene boyunca test kitaplarına kapanmanın ve vaktimin çoğunu geçirdiğim hayal dünyamdan uzak kalmanın benim için ne kadar büyük bir işkence olduğunu bilemezsiniz!


Evet, bir eğitim değil işkence ve zorbalık sistemi olan SBS den bahsediyorum. Bu sene kaldırıldı ama ben şanssız kesimdeyim. SBS’ ye ilk giren tayfadanım ve üç sene boyunca girdim! Kaldırılması hem doğru hem yanlış geliyor. Yanlış gelmemesi gerektiğini bende biliyordum ama benim yaşadığım stresi başkalarının da yaşayacağını düşünmek yalnız olmadığım hissini veriyor, rahatlamamı sağlıyordu. İşkenceyi çeken sadece biz olmayacaktık. Bu bütün şanssız kesim için böyle! Bizim için her şey bitmiş olacaktı. Sınava giren zavallıların arkasından alaycı ve bilmiş gözlerle bakıp dramatik edalarla kafa sallayacaktık!

Yine de seviniyorum çünkü malum üç sene boyunca çekmediğim dert kalmadı. Mesela stres ve yeme bozuklukları yüzünden alnım sivilce tarlasına döndü. Çok olmasa da kilo almaya başladım. Yanaklarım balon gibi şişti.

Zaten ergenlik döneminde ebeveynlerimle aramdaki ilişkiyi dengede tutmam zordu. İşe birde sınavlar, dersler ve not kaygısı girince üzerinde yol almaya çalıştığım incecik ip koptu. Ailem bana hak etmediğimi düşündüğüm yasaklar koydu. Bir sene boyunca kitap kıtlığı yaşadım. Annem test çözmeme engel olduğu için bütün kitaplığımı boşalttı. Bu da benim çıldırmama yetecek tek şeydi diyebiliriz. Psikolojimin böylesine hassas olduğu bir dönemde kitaplarımın elimden alınması moralimi eksi derecelere kadar indirdi. Annemle çok ağır kavgalar ettik ve iki üç hafta boyunca küs kaldık. Sırf kitaplar yüzünden böyle yaygaraların koptuğunu saçma bulduysanız bu düşünceden kurtulup empati kurmaya çalışın. Kitaplar benim tek sığınağım ve yegâne kaçış yerimdi.

İçine kapanık ve duygusal biri olduğum için herkesin olağan olarak yaşadığı bu olayı ben daha derinden yaşıyordum. İyice isyankâr olduğum bir dönemde okul müdürümüzle tartışmalar yaşadım. Çok konuşmaya ve öğretmenlerin gözüne biraz daha batmaya başlamıştım. Yine de eğitim hayatıma gerçek bir darbe vurmadan ne yapmaya çalıştığımı anladım ve bunun önüne geçtim. Sadece içinde bulunduğum duruma kendimce isyan ediyordum. Bazı şeylerden uzak durarak ve aldırmayarak kendimi stresten uzak tutmaya çalışıyordum.

Deneme sınavlarında çıkardığım netler düşmeye başlamıştı ki etütte fizik öğretmeniyle yaptığım konuşma beni kendime getirdi.

Özel bir etüt merkezinde sınıfta yakın olduğum üç arkadaşımla beraber ders alıyorduk. Fizik dersi sırasında yaptığımız tartışma SBS’nin bizim üzerimizde yarattığı etkiye geldi. Artık sabrım taştı ve:

”Bu ne biçim iş! Kuzunun önüne ot koy öğrencinin önüne test kitabı. Ne fark var. Koyun gibi genç yetiştiriyorlar. Doğru düzgün isyan edip kendimizi ifade bile edemiyoruz! Resmen robota dönüştürüyorlar bizi!” dedim. İçimi dökmek iyi gelmiş olmalı ki derslere biraz daha asıldım. Sınavlarda çıkardığım netler yükseldi. SBS ye en iyi arkadaşımla aynı okulda gireceğim haberiyle sevinçten havalara uçtum. Ve SBS den çıktıktan sonra yaşadığım rahatlık ve özgürlük hissi var ya… Anlatılmaz yaşanır!

Bu yazıya verilen yanıtları görmek için tıklayınız>> RSS 2.0

0 yorum - Lise lise dedikleri neymiş göreceğim! - Melisa T. -

Yorum Gönder

GENÇ GÜNDEM

2010 Kadıköyün Sesi - Tasarım: SimplexDesign